Denizde Yeni Nesil Yaşam: Tekne Dekorasyonu ve İç Tasarım


21.10.2022

Deniz araçlarının yapımındaki teknolojik gelişmeler, teknelerin nasıl göründüğünü ve onlarla nasıl etkileşim kurduğumuzu şekillendiriyor. İleri tekne yapım teknikleri, makineler, elektronik aksamlar, aydınlatma ve gelişmiş kaplama malzemeleri, teknecilerin yaşam tarzlarını önemli ölçüde iyileştirdi.
Karbon fiber ve benzeri yeni nesil malzemeler daha fazla güverte ve konaklama alanı sağlayarak, tekneleri daha hafif ve uzun hale getirdi. Ayrıca, motorlar küçülerek iç alanın optimize edilmesini sağladı. Tekne mobilyaları için kullanılan kumaş ve malzemeler de günümüzde artık daha ince ve daha zarif. Dağınık kabloların ve kontrollerin yerini ise kablosuz kontroller aldı.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, İtalyan Absolut gibi tekne markaları, mühendislik ve üretimin ilk aşamalarından itibaren tasarım şirketlerini sürecin içinde görevlendirmeye başladı. Düzensiz yerleşim, alan ve ağırlık sınırlamaları nedeniyle evlere göre daha zor olan tekne iç tasarımı ise çok daha konforlu ve işlevsel ürünlerin yaratıldığı inovatif bir sektör haline geldi.
Temiz ve basit bir görünümü destekleyen en son tekne teknolojisi için minimalizm ilkeleri yine en kilit rehber görevi görüyor. Yaşam ve servis alanları yeniden yorumlanarak dekore edilen teknelerde ısınma için kullanılan ögeler ve buzdolapları kapatılıyor, aletler kamufle ediliyor ve lavabolar özenle saklanıyor. Açık yerleşim konsepti, ilhamını doğrudan mutfakları ve oturma odalarını birleştiren konut tasarımlarından alıyor.

Yeni nesil tekne gövdelerinde kullanılan motorlar iç alanın daha uzağına yerleştiriliyor ve bu hacimsel olarak ile iç mekanların büyümesini sağlıyor. Yine de her şeyin her zaman bir tür hareket halinde olduğu teknelerde gürültü ve titreşim, yolcular için rahatsızlık kaynağı olabilir. Bunu engellemek için kullanılacak yumuşak deri ve kumaş kaplı paneller sesi azaltmada etkin bir işlev görüyor. Bu panellerin kolayca değiştirilebilir veya güncellenebilir modüler kreasyonlardan seçilmesi hem fonksiyonelliği hem de estetiği bir arada sunuyor.
Gelişmiş aydınlatma, ses ve video kontrollerine sahip dijital sistemler, teknelerde alan tüketen elektrik panolarının yerini almaya başladı. Artık teknenin çevresini aydınlatmak ve şekillendirmek için çoğunlukla atmosferik bir ortam oluşturan ve birçok tona sahip olan LED ışıklar kullanılıyor. Buna ek olarak iç ve dış alanların entegre edilmesi de tasarımın daha geniş satıhlara yayılmasına yol açtı. Bir düğmeye dokunarak sağlanan serbest biçimli açık veya kapalı alanlar yolcuların tekne deneyimini önemli ölçüde iyileştirdi.
Yolcular teknede daha fazla esneklik talep ettikçe mobilyalar gelişti ve bağımsız parçalar güvertede iç ve dış mekana uygun dayanıklı malzemelerle kaplandı. Tekne dekorasyonu konusundaki önemli isimlerden İngiliz tasarımcı ve iç mimar Tim Gosling şöyle diyor:
“Dış ve iç ortamları harmanlamak basit bir süreç değil. Dışarıdan içeriye kesintisiz bir akış tasarlamak karmaşıktır. Misafirler için güverte alanından ahşap veya halı kaplı iç alana geçerken sürekli bir zemin seviyesi çok önemlidir. Su sızdırmazlığının sağlanması kritik ancak teknik olarak zorlayıcıdır.”

Su geçirmez vinil, gerçek deri gibi görünür, hissedilir ve ısıyı dağıtır. Çok yönlü olarak üretilen yeni nesil kumaşların iç ve dış mekan kullanımları arasında ise çok az fark vardır. Sentetik malzemeler, doğal muadillerine göre daha düşük alev yayma özellikleri ile yangın ihtimalini azaltır ve yönetmeliklere uygun olarak koridorlarda ve mürettebat odalarında kullanıma olanak tanır.
Tekne tasarımlarındaki bu değişimin ana etkenlerinden biri olan karbon fiber, korozyona karşı yüksek dirençli benzersiz bir güç-ağırlık oranına sahiptir. Ayrıca bakımı diğer malzemelere göre çok daha kolaydır. Buna ek olarak popülerliği her geçen gün artan taş gibi sağlam yüzeyli tezgahlar, desenler, benekler ve renkler, iç tasarımda seçenekleri çoğaltıyor. Granit ve mermer yeni tekniklerle ağırlığı ortadan kaldıracak kadar kesilebiliyor, sentetik taş benzeri malzemeler önemli ölçüde gelişiyor ve çok az ödün vererek gerçeğinin yerini alabiliyor. Bu malzemeler daha basit bir renk paleti ve daha dokusal ögelerle birleşerek tekne dekorasyonunu bir sonraki seviyeye taşıyor.
Som Interior olarak biz de ana faaliyet eksenini tekne mobilya ve dekorasyonu olarak belirlediğimiz yeni bir iş kolunun ilk adımlarını attık. “Som Mare” ismini verdiğimiz bu alt markamızda yaratıcılık, estetik, konfor ve işlevsellik etrafında şekillendirdiğimiz modern tasarım ilkelerini denize taşımanın heyecanını yaşıyor, teknelere özel projelerimizle sizlere ulaşmayı iple çekiyoruz.

Diğer Yazılar