2020’lerin başında demode olarak nitelendirilmeye başlasa da minimalizm önümüzdeki yılın iç tasarım stilleri listesinin başında yer alacak gibi görünüyor. Akımın gelecek sezondaki yeni özelliği ise bu kez diğer stillerin özelliklerini gösterecek bir şekilde yumuşatılması olarak özetlenebilir. Minimalizm, 2025 bej tonlarında sıcak renkler, açık renk ahşap ve bol miktarda tekstil içeriyor. Katı geometrik şekillerden oluşan özlü mobilyalar ve tasarım iç mekan ürünleri yumuşak minimalizme mükemmel uyum sağlıyor: parlak bir koltuk, orijinal bir sehpa, zemin lambası ve yemyeşil kumaşla döşenmiş bar tabureleri… Son olarak sıcak bir aydınlatma yardımıyla da iç mekan daha atmosferik ve rahat hale getirebilir.

İç mekanlarda, yukarıda vurguladığımız gibi bir yumuşama olduğu fark ediliyor – 2020’lerin başının çarpıcı desenleri ve aşırı zenginlik yükü, yerini daha sade, daha sessiz ve doğayla daha bağlantılı bir estetiğe bırakıyor. Bu görünüm genel olarak “yumuşak minimalizm” olarak tanımlanıyor ve kıvrımlı çizgiler; yumuşak, tonal renkler; doğal malzemeler ve nesnelerin dikkatli bir şekilde düzenlenmesiyle tanımlanıyor; böylece yaşam alanlarınızı yalnızca gerçekten sevdiğiniz objelerle çevreleyebiliyorsunuz.

Yumuşak minimalizmin sıcak, rahat ve davetkar mekanlar yaratmakla ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Bu mekanlar, yatak odası gibi bir dinlenme yeri ya da oturma veya yemek odası gibi bir sosyal etkileşim ortamı olabilir. Ancak en önemlisi, tasarım insanların bir alanla nasıl etkileşime girdiğini ve onu nasıl deneyimlediğini dikkate aldığı için açık ve düzenli olma eğilimindeki mekanların zengin malzemeler ve el yapımı unsurlar içermesi esastır.

Yumuşak minimalizm tarzının birkaç temel tasarım unsuru vardır. Amaç, minimal dağınıklık ve kasıtlı olarak tedarik edilmiş parçalarla bir alanı hafif ve havadar hissettirmektir. Sakinlik ve huzur hissi yaratmak istersiniz. Genellikle narin dokular ve organik formlarla birlikte daha açık renkler ve tonlar tercih edilir. Minimalizm sıkıcı olmak zorunda değildir – ilginç ve hatta büyüleyici bulacağınız yumuşak minimalist bir alan yaratmak pekala mümkündür.

Yumuşak, sıcak ve nötr renk tonlarını kullanarak eviniz için uyumlu bir görünüm ve his yaratmayı hedefleyebilirsiniz. Bu, mekanınızda rahatlatıcı ve davetkar bir his yaratacaktır. Kahverengiler, bejler ve sıcak krem tonları dikkate alınması gereken renk paletidir. İç mekanınızda uyumlu ve akıcı bir atmosfer yaratmak için bunları duvar uygulamalarınıza, mobilyalarınıza ve aksesuarlarınıza uygulayabilirsiniz. Benzer tonlar ve gölgeler kullanmak, mekanınız için sadelik odağını korumaya yardımcı olacaktır.
İlham almak için doğayı kullanmak, tasarımcıların onlarca yıldır kullandığı bir yöntem olmuştur. Organik şekiller ve yapılar kullanmak her türlü iç mekanı güzelleştirebilir. Eğriler veya düzensiz şekiller gibi akıcı yapılara sahip mobilya parçaları seçerek doğanın hissini içeriye taşıyabilirsiniz. Doğal şekiller ve dokular kullanmak, iç mekanınızda sakinlik hissi yaratmanızı sağlayacaktır.

Yumuşak minimalizm için temel tasarım unsurlarından biri de bunaltmamaktır. Az kesinlikle daha fazladır. Evinizde hangi parçaları istediğinizi dikkatlice düşünmenizi öneririz. Sizinle ve mekanınızla birlikte büyüyecek birkaç zamansız parçaya yatırım yapabilirsiniz. Duygusal bir bağ kurduğunuzu hissettiğiniz veya size huzur veren parçaları hedefleyebilirsiniz.

Sonuç olarak, nötr ve sıcak bir palet ve doğal vurgu parçaları yumuşak minimalist bir görünüm yaratmanıza yardımcı olacaktır. Zamanın testine dayanacağından emin olduğunuz birkaç önemli mobilya parçasına yatırım yapmanız önemlidir. Birçok farklı şekilde kullanabileceğiniz zamansız tasarımları tercih edebilirsiniz. Tasarım her zaman gelişmektedir ve parçalarınızı yeniden şekillendirmenin birçok yolu vardır. Küçük vurgularla eşyalarınızı değiştirerek ya da hareket ettirerek iç mekanınızı heyecan verici tutabilirsiniz.