Bir Tasarımcı ve İç Mimar Olarak Yapay Zeka


27.07.2024

Bir zamanlar bilimkurgu kitaplarında ya da filmlerde uzak bir hayal olarak gördüğümüz yapay zekanın kontrolü ele geçirmesi artık günlük bir konu haline geldi. Bu satırlar yazılırken işletmeler yapay zeka tabanlı ürünleri ve güncellemeleri piyasaya sürmeye devam ediyor, yapay zekanın endüstrilere ve günlük yaşamlara entegrasyonu tüm dünyada yaygın olarak kabul görüyor. Peki yapay zekanın tamamen kontrolü ele geçireceği o gün yaklaşıyor mu? Eğer öyleyse, buna nasıl hazırlanmalıyız?

Yapay zeka 2010’ların başından beri proje oluşturmak için kullanılıyor, ancak üretken yapay zekanın yükselişi yeni bir söylemi teşvik etti. Yapay zeka tarafından üretilen iç tasarım projeleri benzersiz veya yaratıcı olarak adlandırılabilir mi? Kendi yaşam alanlarımızı nasıl projelendireceğimize karar verme konusunda “makinelere” güvenebilir miyiz?

Forbes konsey üyelerinden, yapay zeka, AR ve VR teknolojileriyle desteklenen kullanımı kolay bir ev tasarım platformu olan Planner 5D’nin CEO’su Andrey Ustyugov’a göre insanların yapay zekaya güvenmeye başlamasından önce yapılması gereken çok iş var. Yapay zekanın tüm işlevleriyle gerçeğe dönüşmesini sağlamak için yeni paradigmayı kabullenmek gerekiyor. Üstesinden gelinmesi gereken psikolojik engeller olduğu için buna giden yollar engebeli olabilir, ancak yapay zeka aslında insanların yerine işin bir kısmını yapabilir ve bunu da oldukça iyi becerebilir. Dolayısıyla iç tasarım sektörü yaşanan ilerlemeyi inkar etmemeli, aksine yeni teknolojileri entegre ederek, bu konuda şeffaf davranarak ve müşterilere yapay zekanın tüm avantajlarını göstererek bundan en iyi şekilde yararlanmalıdır. Yapay zeka tabanlı araçların günlük işlere entegrasyonu tasarımcıların ve iç mimarların yeni beceriler kazanmasını ve yapay zekayı günlük görevlere nasıl entegre edeceklerini öğrenmelerini gerektirir. Buna karşılık, yapay zeka ihtiyaç anında iş akışlarını hızlandıracaktır.

Ustyugov’un da vurguladığı gibi yaşam boyu öğrenme artık “sahip olunması güzel” bir kavram değil, bir zorunluluk haline geldi. İç mimarlar ve tasarımcılar önde gelen şirketlerin konuyla ilgili kaydettiği gelişmeleri izleyip uzman profesyonellerin görüşlerini takip ederek ve toplulukla etkileşime girerek en son yapay zeka uygulamaları konusunda güncel kalmalıdır. Teknoloji ve iç tasarımın lider isimlerinden çeşitli perspektifler edinmek önemlidir.

Uzmanlar, yapay zekanın bir düğmeye basarak tamamen gerçek tasarımlar üretebilmesi için daha gidilecek çok yol olduğu konusunda hemfikir. Yani, yapay zekanın iç tasarım sektöründeki tüm işleri tamamen devralması çok olası görünmüyor. Bunu belki sadece bir profesyonelin düşük kaliteli sonuçlar vermesi durumunda yapabilir. Bu tip müdahaleler büyük ihtimalle sonuç olarak diğer iç mimar ve tasarımcıların yeni araçlardan faydalanmasını ve daha donanımlı hale gelmesini sağlayacaktır. Bu anlamda, yapay zekanın işleri devralması hakkındaki endişeli konuşmalar bile hepimizin uzmanlığımızı artırması için büyük bir motivasyon olarak görülebilir.

Ünlü satranç oyuncusu Garry Kasparov, 1997 yılında IBM’in Deep Blue adlı bilgisayarına yenilmesinin ardından “Her zaman, işi bir makine tarafından tehdit edilen ilk “bilgi çalışanı” olduğumu söylerim” demişti. Ancak insanlar satranç oynamayı bırakmadı. Benzer şekilde, yapay zeka halihazırda iç tasarım endüstrisinin bir parçası haline geldi, ancak bu endüstrinin sonu anlamına gelmiyor. Aksine, yapay zeka farklı düşünme ve çalışma biçimleri için yeni bir başlangıç yarattı. Dolayısıyla iç mimarlık ve tasarımın geleceği, yapay zeka ve insan uzmanlığının bir arada var olduğu ve birbirini tamamladığı bir gelecek olacaktır.

Diğer Yazılar